Selüloz sakızı insanlara zararlı mıdır?
Karboksimetil selüloz (CMC) olarak da bilinen selüloz sakızı, çok çeşitli işlenmiş gıdalarda, kozmetiklerde ve farmasötik ürünlerde koyulaştırıcı, stabilizatör ve emülgatör olarak kullanılan yaygın olarak kullanılan bir gıda katkı maddesidir. Bitkilerin hücre duvarlarını oluşturan doğal bir polimer olan selülozdan türetilir ve sakız benzeri maddeyi oluşturmak üzere kimyasal olarak modifiye edilir.
Son yıllarda selüloz sakızının güvenliği konusunda endişeler ortaya çıkmış, bazı araştırmalar bunun insan sağlığına zararlı etkileri olabileceğini öne sürmüştür. Bu yazıda selüloz sakızı üzerine yapılan araştırmaları ve bunun insan sağlığına yönelik potansiyel risklerini inceleyeceğiz.
Selüloz Sakızında Toksisite Çalışmaları
Hem hayvanlarda hem de insanlarda selüloz sakızının toksisitesi üzerine çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların sonuçları karışıktır; bazıları selüloz sakızının tüketim için güvenli olduğunu öne sürerken, diğerleri potansiyel riskleri konusunda endişelerini dile getirmiştir.
2015 yılında Gıda Bilimi ve Teknolojisi Dergisi'nde yayınlanan bir çalışma, selüloz sakızının yüksek dozlarda bile farelerde tüketiminin güvenli olduğunu buldu. Çalışma, 90 gün boyunca %5'e kadar selüloz sakızı içeren diyetlerle beslenen sıçanların hiçbir toksisite belirtisi veya olumsuz sağlık etkisi göstermediğini buldu.
2017 yılında Toksikoloji ve Çevre Sağlığı Dergisi'nde yayınlanan bir başka çalışmada, sıçanlarda selüloz sakızının toksisitesi değerlendirildi ve hayvanların diyetlerinin %5'ine kadar olan dozlarda bile toksisite veya olumsuz etkilere dair hiçbir kanıt bulunamadı.
Ancak diğer çalışmalar selüloz sakızının güvenliği konusunda endişeleri artırdı. 2005 yılında Mesleki Sağlık Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma, selüloz sakızı solunmasının, bir selüloz sakızı üretim tesisindeki işçilerde solunum semptomlarına neden olduğunu ortaya çıkardı. Çalışma, selüloz sakızının solunmasının solunum yolu tahrişine ve iltihaplanmaya neden olabileceğini öne sürdü ve çalışanların maruziyetten korunmasını önerdi.
2010 yılında Uluslararası Toksikoloji Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma, selüloz sakızının, bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynayan beyaz kan hücreleri olan insan lenfositlerinde genotoksik olduğunu ortaya çıkardı. Çalışma, yüksek konsantrasyonlarda selüloz sakızına maruz kalmanın DNA hasarına neden olduğunu ve lenfositlerdeki kromozomal anormalliklerin sıklığını arttırdığını buldu.
2012 yılında Uygulamalı Toksikoloji Dergisi'nde yayınlanan bir başka çalışma, selüloz sakızının in vitro insan karaciğer hücreleri için toksik olduğunu, hücre ölümüne ve diğer hücresel değişikliklere neden olduğunu buldu.
Genel olarak selüloz sakızının toksisitesine ilişkin kanıtlar karışıktır. Bazı çalışmalar toksisite veya olumsuz sağlık etkilerine dair bir kanıt bulamazken, diğerleri özellikle solunum ve genetik etkiler açısından potansiyel riskleri konusunda endişelerini dile getirdi.
Selüloz Sakızının Potansiyel Sağlık Riskleri
Selüloz sakızının toksisitesine ilişkin kanıtlar karışık olsa da gıda ve diğer ürünlerde kullanımıyla ilişkili çeşitli potansiyel sağlık riskleri bulunmaktadır.
Potansiyel bir risk, özellikle yüksek düzeyde selüloz sakız tozuna maruz kalan işçilerde solunum yolu tahrişi ve iltihaplanma potansiyelidir. Kağıt yapımı ve gıda işleme gibi sektörlerde çalışan işçiler, öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi solunum semptomlarına neden olabilen yüksek düzeyde selüloz sakızı tozuna maruz kalma riski altında olabilir.
Selüloz sakızının bir diğer potansiyel riski de, yukarıda bahsi geçen çalışmanın önerdiği gibi, DNA hasarına ve kromozomal anormalliklere neden olma potansiyelidir. DNA hasarı ve kromozomal anormallikler kanser ve diğer genetik hastalık riskini artırabilir.
Ek olarak, bazı çalışmalar selüloz sakızının sindirim sistemindeki besin maddelerinin, özellikle de kalsiyum, demir ve çinko gibi minerallerin emilimini engelleyebileceğini ileri sürmüştür. Bu, potansiyel olarak bu besinlerin eksikliğine ve ilgili sağlık sorunlarına yol açabilir.
Gönderim zamanı: Şubat-27-2023